Yaz Tatilinde, Çocuklarla Doğada Nasıl Zaman Geçirebilirsiniz?

Çocukların mevcut okul düzeninden çıkıp ev ve tatil moduna geçmesi ile birlikte her ebeveyn çocuklarının gelişimlerini destekleyecek, doğaya daha yakın bir düzende tatillerini geçirmesini hedefliyor. Peki bunun için her zaman kocaman bir parka, ormana ya da kilometrelerce uzakta bir sahil kasabasına gitmeye gerek var mı?

Hadi gelin, çocuğunuzla yaz tatilinde doğaya nasıl daha yakın olabileceğinize, onu bilişsel ve fiziksel olarak geliştirirken birlikte nasıl unutulmaz bir tatil geçirebileceğinize bakalım.

Yapılan araştırmalar doğada vakit geçirip, çamurla oynayan, ağaca tırmanıp, sopa ve taşlarla oyunlar kuran çocukların fiziksel ilerlemenin yanı sıra bilişsel olarak da yaşıtlarına oranla çok daha fazla geliştiği yönündedir. Hatta son zamanlarda birçok araştırma gösteriyor ki çamurla oynamak çocuğa yaratıcılık kattığı kadar içerisindeki dost mikroorganizmalarla bağışıklık sistemini de güçlendiriyor.

Evde bir oyuncak araba genellikle bir arabadır fakat doğada bir sopa ve taş birçok role girebilir. Yapılandırılmamış taş, çamur ve çimenle dolu bir zeminde yürüyen bir çocuğun motor becerileri her zaman bir AVM’de yürüyen çocuğun becerilerinden çok daha iyidir. Doğada her an her şey değişebilir o nedenle çocuk açık alanda kapalı alandaki sınırlandırılmış çevreden çok daha fazlasını deneyimler. Aslında çocuk açık alanda ve doğada hayatı deneyimler ve bu deneyimle dünyayı anlamlandırmaya başlar. Bir çocuğun kendi evinizden kilometrelerce, hatta kıtalarca uzakta bir hayvanın neslinin tükenmekte olduğunu anlatmak istiyorsanız önce yakın çevresindeki ekosistemleri anlamasını sağlamalısınız.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı bu yaz tatili çocuğunuz ve sizin için doğayla yeniden bağ kurmak ve eğlenirken her anlamda gelişmek için harika bir fırsat olabilir. Bunun için size kadim uygarlıklardan gelen bir alışkanlığı ama bizlerin unutmaya başladığı bir şeyi yapmanızı öneriyoruz. Bu yöntem ise çok basit: Doğa gözlerini açmak!

Hazırsanız işte yaz tatilinde doğa gözlerinizi açmak için uygulaması kolay öneriler.

Bulut Gözlemi Yapın

Önce kendinize bulutları gözlemleyebileceğiniz bir alan bulmalısınız. Evinizde bir balkon ya da teras varsa işe buradan başlayabilirsiniz. Gözlemlediğiniz bulutları günlük objelere benzetebilir böylelikle hayal dünyanızı geliştirebilirsiniz. Bulutların türleri ve şekillerinden hangi bulut türü olduğunu tablet ve telefonlarınızdan bilimsel olarak araştırabilirsiniz.

Doğada Renk Avına Çıkın

Bunun için apartmanınızın ya da evinizin bahçesi, sitenizin uygun alanı, mahallenizdeki parkı ya da gidebiliyorsanız bir ormanlık alanı tercih edebilirsiniz. Renk avına çıkmadan önce çocuğunuzla birlikte evdeki kullanılmayan dergi ve gazetelerden çeşitli renkleri kesip bir kartona yapıştırın. Bu çalışmadan sonra artık bir renk kartelanız olacak. Gittiğiniz alanda bu renklere en uygun doğal nesneleri bulmaya çalışın. Yapraklar, dallar, toprak ve taş bu oyuna dahil olabilir. Doğada ne kadar çok renk olabileceğine siz bile inanamayacaksınız.

Bir Ağaçla Tanışın

Bu etkinliği ağaçların bulunduğu bir parkta yapabilirsiniz. Çocuğunuzun gözlerini bağlayın ve onu omuzlarından yönlendirerek bir ağacın yanına götürün. Ağaca dokunmasını, isterse sarılmasını söyleyin. Ağacın gövdesine dokunarak tariflemesini isteyin. Özellikle dokunmasını istediğiniz kavuk gibi girintili alanlar varsa ellerini yönlendirin. Sonra ağacın yaşı, türü gibi konularda tahminlerde bulunmasını isteyin. Belki size bu ağacın hikayesini bile anlatmak isteyebilir.

Yaprak Defteri Hazırlayın

Tatilde gitmiş olduğunuz yerler ve gezdiğiniz ormanlık alanlardan farklı yaprak türleri toplayın. Bunları bir deftere yapıştırarak altına türlerini ve bulunduğu yeri yazarak bir arşiv oluşturabilirsiniz. Böylelikle hem tür çeşitliliğini görmüş olacak hem de yaz tatilinden kendinize harika bir hatıra bırakmış olacaksınız.

Doğanın Seslerini Sayın

Çocuğunuzla doğaya en yakın bir alana giderek gözlerinizi kapatın. Kuş, böcek, dal hışırtısı gibi sesleri dikkatle dinlemeye çalışın. Bu çalışmayı yaparken sessizlik temel kural olmalı. Parmaklarınızı kullanarak duyduğunuz doğal sesleri sayın. Gözlerinizi açtığınızda kaç adet doğal ses duyduğunuzu hesaplayın. Böylelikle matematik becerilerini de kullanmış olacaksınız. Her gün bu etkinliği yapmak dikkat oranınızı arttırırken tür çeşitliliğini öğrenmek için eğlenceli bir yöntem olacaktır.

Okumayı Doğaya Taşıyın

Sevdiğiniz bir çocuk kitabını doğaya götürüp orada okuyabilirseniz harika olacaktır. Çocuk edebiyatının harika yaratıcılığından faydalanarak doğal materyalleri yani taş, sopa, dal ve hatta çamur kullanarak kitap kahramanlarını resmetmeye çalışın. Okuduğunuz metni doğaya taşımak hem kitabın çocuğun aklında daha kalıcı olmasını sağlayacak hem de doğa ile aranızdaki bağı güçlendirecektir. Kidly seçkisindeki “Sihirli Sözcükler Ülkesi” ve “Taş, Sopa, Toprak”kitaplarını bu etkinlik için önerebiliriz.

İşte tüm bu basit yöntemleri bahçenizde, balkonunuzda, ormanda kullanarak yaz tatilinde hem birlikte keyifli vakit geçirebilir hem de doğa ile oyun temelli bir bağ kurabilirsiniz. Doğa renkleri, sesleri, içinde gizli kelimeleri, desen desen bulutlarıyla keşfetmek için sizleri bekliyor…

Özge Gökbulut Bayer
Çocuk Edebiyatı Yazarı ve Eğitimci


Doğa ve Orman Pedagojisi Eğitmeni ve Sosyal Bilgiler öğretmeni olan Özge Gökbulut Bayer, uzun yıllardır mesleğini kalbinde hissederek eğitmenlik yapıyor. Her gün öğrencileri ile birlikte ormana gidiyor ve onların doğa ile oyunlar oynamasına eşlikçi oluyor. Yazmayı çok seviyor. Dünyayı Gezen Tüy isimli, basılı bir çocuk kitabı var. Yazarın Kidly’de yayınlanan ve çok sevilen kitaplarından birkaçı: Komorebi, Baykuş Lemu’nun Uyku Çorbası, Sihirli Sözcükler Ülkesi.

Kendi çocukluğumuzu nasıl iyileştiririz?

Çocuklara Kişisel Bakımı Sevdirmenin EN TATLI Yolu 🫧

Uyku Öncesi Hikayeleri: Yıldızların Altında Hayallere Dalıyoruz!

Çocuklara Alışkanlık Kazandırmanın 5 Yolu