Çocuklarla Zor Konuları Konuşmak

Ne kadar zor görünürse görünsün, çocuklarla zor konuları konuşmak gerekir. Doğru bir yaklaşımla kurulacak şeffaf bir diyalog, çocuğun yetişkin sessizliğini yanlış yorumlamasının, ters gittiğini hissettiği bir şeyi kafasında büyütmesinin önüne geçebilir, ve çok daha güvende hissetmesine yardımcı olur.

Ne kadar zor görünürse görünsün, çocuklarla zor konuları konuşmak gerekir. Doğru bir yaklaşımla kurulacak şeffaf bir diyalog, çocuğun yetişkin sessizliğini yanlış yorumlamasının, ters gittiğini hissettiği bir şeyi kafasında büyütmesinin önüne geçebilir, ve çok daha güvende hissetmesine yardımcı olur.

Doğal afet, hastalık, taşınma, ölüm, boşanma, şiddet… Hepsi hayatın bir parçasıdır. Çocuklarla bu konular hakkında konuşabilmek, çocuk için hayatın zor gerçekleriyle başa çıkabilme noktasında kritik bir yol haritası olabilir.

Zor konular hakkında açık iletişimi teşvik etmek, çocuğun ebeveyniyle her an konuşabileceğini öğrenmesi bakımından da çok kıymetlidir. Çocuk, ona kaygı veren her konuda yanı başında onu dinleyebilecek bir ebeveyni olduğunu bilir.

Bu tür konular hakkında konuşmak, birlikte akıl yürütmek ve yorum yapmak, çocuğun sadece daha güvende hissetmesini sağlamaz, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerinin de gelişmesine yardımcı olur.

Peki nelere dikkat etmeli?

Zor konuları ele alma şekliniz çocuğun yaşına ve dünyayı nasıl anlamlandırdığına bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Çocuklar mutluluk, üzüntü, korku veya öfke gibi duygularını her zaman kolayca ifade edemeyebilirler ve bu noktada ebeveyn desteği gereklidir. Somut örneklere, sorularının cevaplandırıldığı sabırlı bir iletişim sürecine ihtiyaçları vardır.

Bu nedenle, çocuklarla zor konular hakkında konuşurken onların hissettiği duygulara odaklanmak ve olayları basit bir dille açıklamak oldukça önemlidir.

Çocuklarla zor konuları konuşurken aşağıdaki maddelere dikkat ederek yola çıkabiliriz.

Neler hissettiğini ifade etmesine yardımcı olun: Eğitim ve Çocuk Psikolojisi Profesörü Vivian Hill, çocukların etraflarında neler olup bittiğini hızlıca algıladıklarının altını çizerek, ebeveyni farkında olmasa da çocuğun ters giden bir durumu çoktan fark edip onunla ilgili endişe duyuyor olabileceğini belirtiyor. Bu nedenle güvenli ve rahat hissedeceği bir ortamda neler hissettiğini, neler bildiğini ifade etmesine yardımcı olun.

Sorular karşısında sakin kalın: Çocuklar konuyla ilgili pek çok farklı soruyla karşınıza çıkabilir. Çocukların, stresi beden dili ve ses tonu aracılığıyla kolaylıkla algılayabileceğini hesaba katarsak, böyle bir durumda, bir süre bekledikten sonra yanıt vermeyi tercih edebilir, sözlerinizin ona daha etkili şekilde ulaşabileceği sakin bir mod yakalamayı bekleyebilirsiniz. Eğer aniden gelen zor – mesela ölümle ilgili – bir soru sizi çok şaşırttıysa ve hazırlıksız yakalandıysanız, “Bana biraz zaman verir misin önce bu konuda biraz araştırma yapmam lazım seninle konuşmadan.” şeklinde samimi bir tonla ondan zaman da isteyebilirsiniz.

Güven aşılayın: Güven vermek adına sizin de güvende olduğunuzun altını çizebilir, ona güvenli bir ortam sağlayabilirsiniz. Güven aşılamanın en temel kriterlerinden biri de yalan söylememek, onunla güvenilir kaynaklardan doğru bilgiler paylaşmaktır. Kendisini güvende hissetmesi adına onun için ne yapabileceğinizi sorabilir, spesifik bir konuya dair endişesini gidermeye çalışabilirsiniz.

Sorduğu kadar anlatın: Evet, zor durumlarda hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, yalan söylemek ya da geçiştirmek doğru değildir. Ancak kısa, net ve anlaşılır cevaplar vermeye çalışırken fazla detaya girmemeye çalışmak da önemlidir. Çocukların neler olup bittiğini öğrenmeye hakkı vardır, ancak onları o an başa çıkamayacakları yoğun bir stres yükünden uzak tutmak da yine yetişkinlerin sorumluluğundadır.

Empati ve şefkat ikilisini unutmayın: Zor konular beraberinde gerginlik ve öfke de getirebilir. Onunla olan diyalogunuzda ayrımcılık, nefret ya da önyargı içeren ifadeler kullanmamanız kritiktir. “Bunları şimdi düşünme” gibi ifadeler yerine, “Seni anlıyorum” demeyi seçerek empati kurabilir, hislerine alan açarak daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz.

İyiliklere odaklanın: Çünkü Dünya aynı zamanda çok güzel bir yer ve bir sürü güzel şey oluyor… Çocuğa çevresinde olan güzellikleri ve iyilikleri hatırlatabilir, ona yardımlaşma örnekleri gösterebilirsiniz. Durum ne kadar kötü olursa olsun, dayanışma ve birlikteliğin gücünü hisseden çocuğun zorluklarla başa çıkma becerisi de aynı oranda artacaktır.

Kitaplar ve çizgi filmlerle süreci destekleyin: Ve zor bir konuyu konuşmanın en güzel yollarından biri de yaşa uygun, zor konuların ele alındığı kitaplar ya da çizgi filmlerle çocuğu desteklemektir. Çocuklar için üretilmiş görsel ve edebi ürünlerin onlar için ulaşılabilir olmasını sağlayabilir, bu şekilde olayları kendi dünyalarına, gelişim süreçlerine en uygun şekilde keşfetmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Deprem Ve Afet Zamanı Ebeveynler Çocuklarla Nasıl Diyalog Kurmalılar